6 Şubat 2013 Çarşamba

Yurtta ilk gün…


Yurtta kaldığım 5. Yıl bu. Artık alıştım ama yine de ilk günü hatırlayanlar derneği  üyesiyim ben de.
Lise yurdundan bahsedeceğim burada. Benim için ayrı bir garipti. Aynı şehirde oturuyordum ama yine de yurtta kalacaktım. Daha iyi ders çalışacaktım çünkü(!)

Pazar günüydü. İkindi denilen vakit. 3 gündür hazırlanan valiz artık tamamlanmıştı. 5 gün sonra dönecektim oysa. Vedalaştım yine de odamla. Sonra bindik arabaya. Çok değil sadece 4 km J. Valizi alıp kardeşim ve babamla 1. Sınıflara ayrılan ilk katta kapılara yazılan isimlere bakarak odamı bulduk. 1 kişi daha gelmiş  yerleşmişti bile. 2 dakika ayak üstü aileler tanıştı, akşam görüşürüz felan…

Odaya yerleştim. Evde çıkardığı kıyafetleri bile askıya asmayan ben küçücük dolaba yerleştirdim nasılsa. Bahçeye çıktık, annemle vedalaştım, babamın cebime sıkıştırdığı 20 lira. Araba çalıştı, bindiler ve gittiler gayet kayıtsız. Kayıtsız değildirler belki de ama; sana o an öyle gelir işte…

Bahçede basketbol panolarının arkasında bank vardı. Oraya oturdum Ramazandı iftira vardı daha. Yarım saat oturdum belki de öyle. Üst sınıflar gerçek ailelerine kavuşmuş gibi mutluydu orada. Ben de öyle olur muyum diye düşünmedim değil hani. Yanıma biri daha geldi oturdu. 20 dakika da aramızda geçen tek muhabbet  “Saat kaç usta” .

Öyle böyle akşam yemeği vakti geldi. Bir ikinci sınıf yanaştı yanıma. Nasılsın nerelisin faslı. Yemekhaneye girdik yaklaşık 250 kişi. Herkes yemeğini almış ezanı bekliyor. Bizim ikinci sınıfta aynı masada benimle. “Bulgur pilavından geçen yıl bıktım hala aynı” dedi. Aha yandık dedim içimden. Sonra ezan okundu. Herkes ayağa kalktı. “Tanrımıza hamdolsun Milletimiz var olsun Afiyet olsun” askeriye mi la burası diye geçirdim içimden. Neyse ki  ilerleyen günlerde o günkü nöbetçi hocanın psikopatlığı olduğunu anladım…

Yemekten sonra odaya gittim. Oda tamamlanmış. Tanışma faslı. Sonra ortak arkadaşı olanlar vasıtasıyla erkek yurdunun olmazsa olmazı olan ilk 20 kişilik grup hemen oluşturuldu ne olduğunu anlayamadan. Bir baktık halısahadayız okula ait olan. “Lan” dedim “Sevicem heralde burayı”
 1 hafta sonra dağıldı o grup J

İlk gece artık. Yurdun abileri çıktı piyasa. Yurt öğrencisinin en büyük hazinesi olan poğaçanın böreğin toplu adı “zula” ve onun peşinde olanlar. Bizim odaya 2 metrelik biriyle 120 kiloluk biri gelmişti sıkıysa paylaşma.. Sonra yurdun olmazsa olmazı şakacılar. İlk şaka da yastık mühürletme. Şimdi bizim yurtta kalan kimse kendini kandırmasın herkes yemişti onu…

Gece odadakilerle sohbet, muhabbet. Hangi takımlısın ile başlarsa zaten erkekler sohbet konusunda sıkıntı da olmaz. Herkes zorluk çekersin demişti ama gayet sakin uyudum ilk gece. Belki de evde çok fazla yalnız kaldığım için artık alışıktım ailesizliğe.

Sonra o yurtta 3 yıl geçti. Diğer seneler elimden gelse 1 hafta önceden giderdim. En iyi arkadaşlar oradan çıktı. İlk gün demiştim kendi çocuğumu asla göndermem haksızlık olur diye. Ama şimdi düşünmüyor değilim asıl haksızlık göndermemek mi acaba diye…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder