Sağolsun
yurdumuzun yanındaki otel sayesinde zengin düğünlerini baya bir öğrenmiş oldum.
Odamın balkonu tam olarak otelin havuzuna baktığı ve düğünler de bu havuz
kenarında yapıldığı için bir yıldır iyi gözlem yaptığımı düşünüyorum. Tabi dizi
ve filmlerin de katkıları var gözlemlerimde. Aslında “zengin düğünü” diye bir
grup yapmak istemezdim ama daha uygun bir isim bulamadım onlar için.
Çukurovanın
bağrından kopmuş gelmiş biri olarak kendi düğünlerimizle kıyaslama yapayım
dedim bu düğünleri. Ha sorsanız en son ne zaman düğüne gittin diye çok uzun bir
zaman diliminden bahsedebilirim. Ama sağolsun tüm aile üyeleri ne zaman bir
araya gelse evde düğün kasetleri açıldığı için yeterince öğrendiğimi
düşünmekteyim.
Mesela
zengin düğününde ayakta duruyorlar. Bizde oturursun.
Onların
masaları arasında dağlar kadar fark var. Bizde sandalyeler/masalar o kadar bitişiktir
ki yerinden oturdu mu kalkamazsın.
Onlarda
herkesin yeri belli. Garsonlar yerlerini gösteriyor girişte. Bizde en güzel
yeri kapmak için düğünden 3 saat önce giden teyzeler biliyorum ben.
Onlarda
ortada garsonlar dolaşıyor, insanlara ne içersiniz diye soruyor. Bizde ben
teyzelerin meyve suyu dağıtan gençlerin peşinden koştuğunu gördüm.(Ne garson mu
olacaktı bir de memleketin yiğit evlatları dağıtacak tabi.)
En önemli
fark belki de müzik. Dans müzikleri kesinlikle yabancı. Bizde dönemin
şartlarına göre Ferhat Göçer, Mustafa Ceceli falan çalıyor galiba dans müziği
olarak.
Onlarda düğünün
ortalarında Disko müzikleri çalarken genç kızlar bir eli havada dans ediyor. Bizde disko müziği çalarsa pist çocuklara bırakılıyor. Teyzeler “Bu ne yahu” diye
mızmızlanıyor. (Ben bunu yazarken şu an Tranquila çalıyor, durum dediğim gibi.)
Mesela bu
düğünlerde herkes ya kendi arabasıyla geliyor ya da taksiyle. Bizde düğün
sahibi minibüs tutmazsa ayıplanır.
Bu arkadaşlar
köyde düğün yaparsa “kır düğünü” oluyor biz yaparsak gelenek görenek oluyor...
Velhassılkelam
“onlar” kalıbı eğlence amaçlı. Zengin de olsalar onlar da Ankara’nın Bağları
çalmadan düğünü bitirmiyor. Çok sık olmasa da damarlarındaki Anadolulu kanı bir
kesik bulup dışarı çıkıyor.
Kendi adıma
sorarsanız, memleketimdeki düğünler için konuşuyorum; gidemesem de göremesem de
düğün bizim düğünümüz be arkadaş. Bu vesileyle düğününe gidemediğim tüm
kuzenlerime de selam yollamış olayım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder